Altinkafes
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Altinkafes

tema ve ps calismalari
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dünyadakiler Değersiz ve Geçicidir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mehmet resat
supermod
supermod
mehmet resat


Mesaj Sayısı : 1000
Yaş : 72
Kayıt tarihi : 06/03/12

Dünyadakiler Değersiz ve Geçicidir Empty
MesajKonu: Dünyadakiler Değersiz ve Geçicidir   Dünyadakiler Değersiz ve Geçicidir Icon_minitimeSalı Mart 12 2013, 09:41

Dünyadakiler Değersiz ve Geçicidir




Âhiretteki sayısız ve sonsuz saâdetler ve çok acı, nihâyetsiz felâketler
karşısında dünyânın gelip geçici zevk ve acılarının hiçbir değeri
yoktur. Bunu çok iyi anlayan sâlih kimseler, günlerini boş yere
geçirmemişler, oyun ve eğlenceye sarf etmemişlerdir. Zira zevk ve safâ
yeri, Cennettir. Burada, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği şeyleri
yapmak, sâlihlerle berâber bulunmak için gayret etmelidir.
Dünyâ ehline, âhireti düşünmeyenlere ve dünyânın süslerine göz ucu ile
dahî bakmamalı, imrenmemelidir. Dünyâ sevgisini ve onu sevenleri, hakir,
değersiz ve öldürücü zehir kabul etmelidir. Emri altındakilere, çoluk,
çocuğa dinini doğru olarak öğretmeli, onlara iyi şekilde muâmele etmeli,
hoş tutmalıdır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben
buyuruyor ki:
ÖNCE İ’TİKÂDI DÜZELTMELİ..
“Dünyâ ve âhıret saâdetlerine kavuşmak için, dünyâ ve âhiretin
efendisine uymak lâzımdır. Ona uymak için, ehl-i sünnet âlimlerinin
bildirdiklerine uygun olarak, önce i’tikâdı düzeltmek lâzımdır. Bundan
sonra, o büyüklerin Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anlayıp
bildirdikleri helâl, harâm, farz, vâcib, sünnet, mendûb, mubâh
bilgilerini öğrenmek ve bütün işlerini bunlara uygun olarak yapmak
lâzımdır. Bu iki i’tikâd ve amel kanatları elde edildikten sonra, eğer
ezelde mes’ûd olmuş ise, mukaddes âleme uçmak nasîb olur. Bu iki kanat
olmadan yükselmek olamaz. Bu alçak dünyâ, arkasından koşmaya değmez.
Bunun, malının, mevkisinin değeri yoktur ki özenilsin. Değerli, kıymetli
şeyleri aramalıdır.”
Vaktiyle bir çocuk, Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin yanına gelip;
-Bana büyük miktârda para mîrâs kaldı. Bunu sizin hizmetinizde sarf etmek istiyorum der. Zünnûn-i Mısrî hazretleri;
-Bülûğ ve reşîd, erginlik çağın geldi mi? diye sorunca, çocuk;
-Hayır cevabını verir. Bunun üzerine Zünnûn-i Mısrî hazretleri;
-Senin paranı harcamak uygun olmaz, rüşd oluncaya kadar sabret buyurur.
Çocuk reşîd, delikanlı olunca hazret-i Zünnûn’un hizmetinde bulunmaya
başlar ve bütün parasını fakirlere dağıtır... Bir gün bu genç, Zünnûn-i
Mısrî hazretlerini sevdiğini, talebesi olduğunu söyleyenlerin yiyecek
gibi önemli bir ihtiyâçlarını karşılamak için borç para almak
mecburiyetinde kalınca, kendi kendine; “Keşke daha fazla param olsaydı
da, bu yolda harcasaydım” diye söylenir. Zünnûn-i Mısrî hazretleri, bu
gencin o söylediklerini işitince, gencin daha olgunlaşmadığını anlar ve
genci yanına çağırarak;
-Falan attara git, falan ottan üç dirhem versin der. Genç gidip söylenileni alıp getirir. Zünnûn-i Mısrî hazretleri;
-Bunları havanda ez, yağda hamur hâline getir, ondan üç boncuk yap ve hepsini iğne ile delerek bana getir buyurur.
Genç söylenilenleri aynen yapıp getirir. Zünnûn-i Mısrî hazretleri üç
boncuğu eline alır, biraz oğuşturur ve duâ eder. O üç boncuğun her biri
hiç kimsenin görmediği birer mücevher olur ve gence dönerek;
-Bunları al pazara götür ve değerini öğren gel buyurur.
Genç pazara gider, bunların her birine yüz bin dirhem altın verildiğini
öğrenir. Durumu da, olduğu gibi gelip bildirir. Bunun üzerine Zünnûn-i
Mısrî hazretleri, gence hitaben;
-Bunları havana koy, ez, ufala ve suya at gitsin. Şunu bil ki, bizi
sevme iddiasında olanlar ve bize talebe olmak isteyenler, ekmek
bulamadıkları için aç değildir, dünyâyı istedikleri için açtırlar
buyurur.
Bunun üzerine genç, tövbe eder ve kalbinden, gönlünden dünyâ sevgisini çıkarır ve gözünde dünyânın hiçbir değeri kalmaz…
SERMAYEYİ KAPTIRMAMAK İÇİN
Netice olarak, bir kimsenin dünyâ ticâreti, âhiret ticâretine mâni
olursa, bu kimse bedbahtır, zavallıdır. Bir çömlek almak için, altın
kupa verene ne denir? Dünyâ, saksı parçası gibidir. Hem kıymetsizdir,
hem de çabuk kırılır. Âhiret ise, altından kupa gibidir ki, hem çok
kıymetlidir, hem de dayanıklıdır, kırılmaz, hattâ hiç tükenmez. Dünyâ
ticâretinin âhirete yaraması için ve Cehenneme sürüklememesi için, çok
uğraşmak lâzımdır. İnsanın sermâyesi, dîni ve âhiretidir. Bu sermâyeyi
kaptırmamak için, çok uyanık olmak lâzımdır. Peygamber efendimizin
buyurduğu gibi:
(Dünyâ sizin için yaratıldı. Siz de âhiret için yaratıldınız! Âhirette ise, Cennetten ve Cehennem ateşinden başka yer yoktur.)
-----------------
Osman Ünlü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.asiluydu.com
 
Dünyadakiler Değersiz ve Geçicidir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Altinkafes :: Biyografi :: Dinimiz-biografi-
Buraya geçin:  
Bedava forum | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar